Skolyoz, omurganın yan eğriliği olarak bilinen ve göğüs (üst sırt) veya bel (alt sırt) bölgelerinde ortaya çıkabilen bir durumdur. Tek başına veya anormal bir ön-arka eğrilik olan kifoz ile birlikte (kyphoscoliosis olarak da bilinir) görülebilir. Türkiye’de, 2 milyondan fazla skolyoz hastası olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde skolyoz hastaları üzerinde özel bir araştırma olmasa da, ortopedi ve travmatoloji uzmanlarının üzerinde anlaştığı bir konu, bu hastalığın kızlarda çok daha yaygın görüldüğüdür. Ancak, bunun nedeni hala bilinmemektedir. Özellikle 10 dereceden fazla skolyoz, kızlarda erkeklere göre altı kat daha yaygındır.
Skolyoz Nedenleri
Skolyoz birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. Ancak en yaygın rastlanan skolyoz tipi, ergenlik döneminde ortaya çıkan ve nedeni tam olarak bilinmeyen idiyopatik tiptir. Skolyozun bir diğer nedeni doğuştan olabilir ve genellikle omurgada bir kusur veya fazla oluşum veya birleşmiş ve ayrılmamış omurlardan kaynaklanır. Skolyoz, felç nedeniyle oluşan polio, serebral palsi veya kas distrofisi gibi durumlar sonucunda ortaya çıkabilir. Bacak uzunluğundaki farklılıklar, tümörler, duruş bozuklukları veya kalça eklemi gibi durumlar da skolyoza neden olan diğer tipler arasında yer alır.
Skolyoz Belirtileri
Skolyozun en önemli belirtileri omurganın yan eğriliği, omuzların ve kalçaların düzgün olmaması (bir omuz bıçağı daha fazla dışa doğru çıkıntı yapar ve kaburgaların bir tarafı diğer taraftan daha yüksektir), ilk eğriliği dengeleyen ikinci bir eğrinin varlığı (genellikle dengeleyici eğrilik olarak adlandırılır), sırt ve/veya bel ağrısı, yorgunluk, nefes darlığı ve kozmetik sorunlardır.
Aileler için
Skolyozu olan çoğu çocuk, eğrilik ilerleyip tüm pozisyonlarda kolayca fark edilebilir hale geldiğinde, ebeveynleri tarafından fark edilir. Çocuğunuzun skolyozu olup olmadığını belirlemek için, elleri sarkıtmış bir şekilde öne doğru eğilmelerini sağlayın ve baş veya kalça bölgesinden sırtlarını kontrol edin. Eğer sırt simetrik ise, skolyoz olasılığı çok düşüktür. Sağ ve sol taraflar arasında birkaç milimetreden fazla bir fark varsa, o zaman skolyoz şüphesiyle tıbbi yardım aramalısınız.
Skolyoz Müdahaleleri
Skolyozun tedavisi, tespit anındaki eğrilik derecesine ve çocuğun sonraki büyüme potansiyeline bağlı olarak farklılık gösterir. Ana hedef gereksiz cerrahi müdahalelerden kaçınmaktır. Büyümesini tamamlamış olan çocuklarda, bel bölgesindeki eğri 40 dereceyi, lomber bölgede ise 30 dereceyi aşmıyorsa, idiopatik skolyoz vakalarında her zaman cerrahi müdahale gerekmeyebilir çünkü böyle durumlarda skolyozun önemli ölçüde ilerlemesi beklenmez ve hayatı çok fazla etkileme olasılığı düşüktür. Hala büyüme çağında olan çocuklar için genel olarak skolyozu 20 derecenin üzerinde olan vakalarda korse tedavisi kullanılırken, ben korse tedavisine inanmıyorum…